ÖZTRAK: YAPILAN REVİZYON, BÜTÇE HAKKINA SAYGISIZLIKTIR

Öztrak, TÜİK’in yaptığı yeni Milli Gelir hesabındaki tutarsızlıkları TBMM gündemine taşıdı. Yeni hesap yönteminin pek çok analizi imkansız hale getirdiğini ve izaha muhtaç pek çok husus barındırdığını ifade eden Öztrak, “Yeni Milli Gelir hesabı, bütçenin dayandığı, ekonomideki hedef ve tahminleri daha mürekkebi kurumadan geçersiz kılmıştır. Bu yapılan, TBMM’nin bütçe hakkına saygısızlıktır” değerlendirmesinde bulundu.

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın yanıtlaması talebiyle verdiği yazılı önergesiyle, TÜİK tarafından yenilenen Milli Gelir hesabıyla ilgili tutarsızlıkları TBMM gündemine taşıdı. Kurum’un yaptığı hesap değişikliğinde, temel yıl olarak “istikrarlı” bir yıl seçmesi gerekirken, Türkiye ve dünya ekonomisinin küçüldüğü, kriz yılı olan 2009 yılını seçtiğine dikkat çeken Öztrak, bu durumun önemli teknik sıkıntılar yarattığını ifade etti.

VERİLER UÇTU, ANALİZ YAPILAMIYOR
Milli Gelir 2009 üzerinden hesaplanırken, hesaplamada en önemli araç olan “Arz-Kullanım ve Girdi-Çıktı tablolarının” baz yılının 2012 olarak alındığına dikkat çeken Öztrak, bunun sebebinin kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirtti. Milli Gelir analizlerinde önemli yer tutacak “2009 fiyatlarıyla Milli Gelir düzeyinin” de kamuoyuna açıklanmadığını kaydeden Öztrak, bu durumun analizlerde ihtiyaç duyulan üretim ve harcama kalemlerinin büyümeye katkısıyla ilgili hesaplar ile göreli fiyat hareketleri hesaplarını yapmayı da imkansız hale getirdiğini ifade etti.

İZAHA MUHTAÇ
Öztrak, Milli Gelir hesabında yapılan yenileme sonucu, ekonominin büyüme hızında hep aynı yönde gerçekleşen büyük farkların olduğunu belirterek, bunun sistemik bir hatanın işareti olabileceği uyarısında bulundu. Avrupa’da yapılan önceki hesap yöntemi değişikliklerinde, büyüme hızında çok az değişiklik görülürken Türkiye’deki hesap değişikliğinde farkın çok yüksek olduğuna dikkat çeken Öztrak, Türkiye’de eski ve yeni Milli Gelir serileri arasındaki farkın özellikle 2011 sonrasında olağanüstü açıldığını, bunun izaha muhtaç olduğunu söyledi.

TÜİK’İN AÇIKLAMASI HATANIN KABULÜ
TÜİK’in, revizyonla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, eski seri ile yeni hesaplanan seri arasında yüzde 10,79’luk seviye farkı olduğunu, bu farkın 7,97 puanlık kısmının “ölçüm sorunlarından” kaynaklandığını ifade ettiğini kaydeden Öztrak, “Bu bir anlamda TÜİK’ in olağanüstü ölçüm hataları yaptığının kabulü anlamına gelmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

YATIRIMLAR PATLADI, KAYNAĞI BELİRSİZ

TÜİK’in yaptığı yeniden hesaplamada, yatırımların Milli Gelir içindeki payındaki olağanüstü artışın, bazı harcamaların yatırım olarak kabul edilmesiyle açıklanamayacak kadar büyük olduğunu belirten Öztrak, yatırımlardaki kamu-özel ayrımının ortadan kalkmasının da birçok kritik değerlendirmenin yapılmasının önüne geçtiğini ifade etti.

ARALIK’TA REVİZYON BAŞKADIR
TÜİK’in yaptığı revizyonun zamanlamasının da oldukça sorunlu olduğunu söyleyen Öztrak, TBMM’de 2017 Bütçesi görüşülürken yapılan revizyonun, Bütçeye dayanak olan Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan’da Milli Gelire oranla sunulan tüm hedef ve tahminleri daha mürekkebi kurumadan geçersiz kıldığını kaydetti. Bunun, en hafif tabirle “TBMM’nin bütçe yapma hakkına iktidarın saygı duymadığının göstergesi” olduğunu belirten Öztrak, “Ana revizyon en azından gelecek yılın ilk üç ayına ötelenmeli, 2017 bitene kadar da yeni ve eski milli gelir serileri beraberce yayımlanmalıydı. İktidar bu yolu tercih etmemiştir” eleştirisini getirdi. TÜİK’in mevsim ve takvim etkisinden arınmış serilerin bir sonraki haber bültenine bıraktığını anımsatan Öztrak, “Bu durum, revizyonun aceleye getirildiği konusunda kuşkuları artırmaktadır” dedi.

Öztrak, Kalkınma Bakanı Elvan’a şu soruları yöneltti:
“Yeni Milli Gelir serilerine temel teşkil eden arz-kullanım ve girdi-çıktı tabloları 2012 yılı referans alınarak hazırlanmasına rağmen, yeni milli serisinin baz yılı neden 2009 olarak belirlenmiştir? Kriz yılı olmayan bir dönem, örneğin 2012, neden baz yılı olarak alınmamıştır? Farklı baz yıllarına göre alternatif çözümler alınmış ve bu çözümler arasından 2009 yılı seçilmiş midir? Seçildiyse bu seçimi kim yapmıştır? Yeni milli gelirde cari GSYH düzey olarak verilirken, sabit fiyatlarla GSYH neden düzey olarak verilmemiştir? Üretim ve harcama kalemlerinin büyümeye katkısının hesaplanabilmesi için sabit fiyatlarla GSYH’yı düzey olarak kullanıcılara sunmayı düşünüyor musunuz? Eski ve yeni milli gelir serilerinde ekonominin büyüme hızında özellikle 2011’den sonra ortaya çıkan ciddi farklılıkların sebebi nedir? Yeni milli gelir serisinde yatırımlar neden kamu-özel ayrımında verilmemiştir? İlerleyen aylarda yatırımları kamu özel ayrımında kullanıcıya sunmayı düşünüyor musunuz? Yeni milli gelir serilerinde, GSYH’ya oran olarak, yatırımlardaki artışın ne kadarlık kısmı tüketim ve cari harcama kalemlerinin yatırım harcaması olarak gösterilmesinden kaynaklanmaktadır? Milli Gelir revizyonunu yapmak için 2017’nin ilk çeyreği neden beklenmemiştir? 2017 Bütçe Kanunu ve ona dayanak teşkil eden resmi dokümanlardaki hedef ve tahminlerin takibine imkân tanımak için yeni seriyle beraber eski seriyi de 2017 boyunca yayımlamayı düşünüyor musunuz?”

Etiketler: , ,

Yorum Gönder

[facebook][blogger]

Author Name

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.