CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, döviz kurlarında yaşanan önlenemez yükselişin ülke ekonomisine ve vatandaşların sofralarına ağır hasarlar verdiğini söyledi. Krizden kaynayan her tencerenin etkilendiğini kaydeden Yüceer, döviz kurlarında yaşanan yükseliş ve ekonomiye etkileri ile ilgili sorunların ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP, döviz kurlarında yaşanan yükselişin ekonomiye etkilerinin incelenmesi amacıyla TBMM Başkanlığına Meclis Araştırma Önergesi verdi. Önergenin ilk imza sahibi CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Olağanüstü Hal Kararnamesinin ilanının ardından döviz kurlarında, yüzde 20’yi aşan oranda artışlar meydana geldiğini, alınmaya çalışılan tüm önlemlere rağmen döviz kurlarında yaşanan yükselişin önlenemediğini bildirdi.
320 MİLYAR DOLAR EK YÜK
CHP’li Yüceer, “Ülkemizin dış borç stoku, enerji başta olmak üzere hemen tüm sektörlerde var olan dövize bağımlılık, ihraç ettiğimiz ürünlerin üretimde kullanılan girdilerin yaklaşık yüzde 80’inin döviz karşılığı alınan ithal mallar olduğu göz önüne alındığında, döviz kurlarında yaşanan önlenemez yükselişin ülke ekonomisine ve vatandaşlarımızın sofralarına ağır hasarlar vermesi kaçınılmaz görünmektedir” dedi. 2016 yılı üçüncü çeyreği itibariyle ülkemizin kamu ve özel dış borç toplamının 417 milyar dolar olduğunu belirten Yüceer, dolar kurunda yaşanan yüzde birlik artışın ülke ekonomisi üzerinde yaklaşık 16 Milyar liralık ek yük yarattığını bildirdi. Yani dolar kurundaki artışın, ekonomimiz üzerinde yaklaşık 320 milyar liralık ek yük oluşturduğunu ifade eden Yüceer, bunun yalnızca döviz kurlarındaki önlenemeyen yükselişin dış borç stoku üzerinde yarattığı olumsuz etki olduğunu belirtti.
KAYNAYAN HER TENCERE ETKİLENİYOR
Elektrik üretiminde kullanılan doğalgazın da döviz ile temin edilebildiği göz önüne alındığında maliyetin daha da arttığını ifade eden Yüceer şöyle devam etti:
Hem iç tüketimde hem ihraç ettiğimiz ürünlerde kullanılan ithal mal oranı yüzde seksenlere ulaşmaktadır. Söz konusu ithal girdilerin döviz karşılığı temin edildiği düşünüldüğünde döviz kurlarındaki artışın ekonomi üzerinde çok büyük maliyetleri olduğu görülmektedir. Bütün bunlar vatandaşlarımıza doğrudan yansımakta ve kaynayan her tencereyi etkilemektedir. Her ne kadar Dünya ekonomisinde dolar kurunda bir artış gözleniyor olsa da, bu durum Türk lirasının dolar ve diğer para birimleri karşısında en çok değer kaybeden para birimi olmasını yeterince açıklayamamaktadır. Ekonomi yönetiminde döviz kurlarındaki bu önlenemez artışa karşı sağlıklı bir politika üretilemediği ve “üst akıl”, “ülkemiz üzerine oynanan oyunlar”, “faiz lobisi” gibi rasyonel olmayan açıklamalarla yetinildiği gözlenmektedir.
Yüceer, yapısal sorunlara karşı önlem alınmamış olmasının, OHAL kararnameleri ile hukuk sisteminin öngörülebilirliliğinin ortadan kalkmasının, ekonomi mantığına ters kararların bağımsız olması gereken Merkez Bankasına dayatılmasının, en önemlisi “başkanlık sisteminin” TBMM gündemine getirilmesinin, bunun yarattığı belirsizlik ve istikrarsızlığın, terör olaylarının önlenememesinin ve Suriye’de süren savaşın yarattığı maliyet döviz kurlarının üzerinde olumsuz etkilerde bulunduğunu söyledi.
EKONOMİK KIRILGANLIK ARTTI
Yüceer, “Ekonomi yönetiminin bu yükseliş karşısında çaresiz olması ülkemizin ekonomik kırılganlığını arttırmaktadır. Her ne kadar ifade edilmese de yaşanan ağır bir ekonomik krizdir. Bu krize acilen önlem alınması gerekliliği bulunmaktadır. Döviz kurlarındaki önlenemez yükseliş ve bunun ekonomide yarattığı tahribat ile ilgili sorunların ve alınacak önlemlerin tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılmalıdır” dedi
Yorum Gönder